Dini Nikahı Bozan 7 Önemli Büyük hata
Hatalardan Kaçının Lütfen
Evlilikte Cinsel İlişkide Haramlar: Daimi ve Geçici Hükümler
İslam inancına göre eşler arasında belirli cinsel sınırlar bulunmaktadır. Bu sınırlar, kimi zaman sürekli geçerli olan hükümleri (daimi haramlar) içerirken, kimi zaman da belirli durumlara özgü (geçici haramlar) hükümleri kapsar. Aşağıda on madde halinde sunulan bu haramların ilk beşi daimi, diğerleri ise geçici niteliktedir.
Daimi Haramlar
Adet ve Lohusalık Halinde Cinsel Münasebette Bulunmak: Kadınların adet veya lohusalık dönemlerinde cinsel ilişkide bulunmaları yasaktır.
Arka Organdan Temas Etmek: Cinsel ilişkide arka organdan temas etmek haram kılınmıştır.
Başkalarının Yanında İlişkide Bulunmak: Eşlerin başkalarının yanında cinsel ilişkiye girmeleri yasaktır.
Cinsel Görevden Kaçınmak: Eşlerden birinin cinsel görevini sürekli ve sebepsiz yere yerine getirmekten kaçınması haramdır.
İla Yapmak (Karısına Yaklaşmamaya Yemin Etmek): Bir erkeğin, eşine yaklaşmamaya yemin etmesi ve bu yemini sürdürmesi, belirli şartlar altında haram kabul edilir.
Geçici Haramlar
Zıhar Yapmak: Bir kimsenin karısına “sen bana anamın sırtı gibisin” diyerek onu kendisine haram kılması durumudur. Bu, belirli kefaretler ödendiğinde kaldırılabilen geçici bir haramdır.
İtikâfta İken Cinsel Münasebette Bulunmak: İtikaf ibadeti sırasında cinsel ilişkide bulunmak haramdır ve itikafın bozulmasına neden olur.
Müfessile (Aldatan Kadın): Kocası kendisini arzuladığı zaman, adet görmeye başlamadığı halde “adet görüyorum” diyerek kocasını aldatan kadındır. Bu durum, kadının yalan söyleyerek eşinin hakkını ihlal etmesi nedeniyle haram kabul edilir.
Oruçlu İken Cinsel Yaklaşımda Bulunmak: Oruçlu iken cinsel ilişkide bulunmak orucu bozar ve keffaret gerektirir. Keffaretin açıklanması için sunulan hadisler, mali ve bedeni gücü olmayan bir sahâbiyi örneklendirmektedir. Gücü olan bir kişi ise ya esir azat edecek, ya iki ay oruç tutacak ya da altmış fakiri doyuracaktır. Şafii müçtehitler, bu hadise dayanarak oruçta keffaretin yiyerek-içerek değil, yalnızca cinsel münasebet yoluyla orucunu bozan erkekler için gerekeceği içtihadında bulunmuşlardır.
Bu dini hükümler, evlilik kurumunun kutsallığını ve eşler arasındaki ilişkinin ahlaki çerçevesini belirlemek amacıyla konulmuştur.